top of page

İcra Mahkemesinin Görevleri Nelerdir ?

İcra mahkemesi, temelde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu düzenlemelerinde yer alan ve icra hukukuna ilişkin meselelerin yargılamaya konu olduğu makamdır. İcra mahkemesinin görevleri, her ne kadar hukuk yargısına tabi olsa da niteliği gereği apayrı bir hukuk alanıdır denilebilir.




İcra Mahkemesi Nedir ?


İcra dairelerinin yapmış olduğu işlemlerin kanuna uygun olup olmadığını, yapılan işlerin doğrulunu şikayet başvurusu üzerine inceleyen ve kanunda kendisine verilen diğer icra işlerini yapmakla görevli olan tek hakimli ve her asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yargı çevresi içerisinde teşkilatlanan mahkeme icra mahkemesidir.


Özellikle icra takibine itirazın iptali ve kaldırılması, şikayet, istirdat vs. gibi davalar, icra suçlarının görüldüğü icra ceza işleri gibi işler uygulamada sıklıkla görülür. İcra mahkemesinin görevleri ile ilgili aşağıda detaylı değerlendirme yaptık.


DİKKAT: Önemle belirtmemiz gerekir ki icra mahkemesi görevleri içerisinde yer alan işler çoğu zaman önemli sonuçları içinde barındırır. Bu süreçte yapılacak ufak hata yahut ihmaller ciddi zararlara yol açabilir. Bu nedenle sürecin icra avukatlarından yardım alınarak takip edilmesi önemlidir.




İcra Mahkemeleri Nasıl Kurulur ?


İcra mahkemelerinin yapısı ve örgütlenmesi İcra ve İflas Kanunu madde 4’te hüküm altına alınmıştır. Buna göre; icra mahkemeleri, iş yoğunluğunun fazla olduğu yargı çevrelerinde Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun olumlu görüşü alınmasının ardından Adalet Bakanlığı tarafından kurulur. O yargı çevresindeki iş yoğunluğuna göre birden fazla daire şeklinde de kurulabilir.


İş yoğunluğunun azlığı sebebiyle icra mahkemelerinin kurulmadığı yargı çevrelerinde asliye hukuk mahkemesi icra mahkemesinin görev alanına giren işlere “icra mahkemesi sıfatıyla” bakacaktır.




İcra Mahkemelerinin Görevleri


İcra mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler İcra ve İflas Kanunu’nun farklı maddelerinde ayrı ayrı hüküm altına alınmıştır.


Kanunda belirtilen bu görevleri yerine getirirken icra mahkemeleri, görevin niteliğine göre hukuk mahkemesi ya da ceza mahkemesi olarak hareket etmektedir. Aynı icra mahkemesi hem hukuksal hem de cezai işlere bakmaktadır. Bu nedenle icra mahkemelerinin görev alanı ve bu görevlerin tabi olduğu yargılama usulleri birbirinden farklı olduğundan iki farklı başlık altında açıklanacaktır.




İcra Hukuk Mahkemesi Görevleri


İcra ve İflas Kanunu’nun çeşitli hükümlerinde icra mahkemeleri görevli kılınmıştır. Buna göre icra mahkemelerinin bazı görevleri şunlardır:


  • Gelen şikayetleri incelemek

  • İtirazlara ilişkin geçici ve kesin kaldırılmaları değerlendirmek

  • Haciz ve iflas durumunda mal iflas masası ve diğer işlere bakmak

  • İhalenin feshine ilişkin meselelere bakmak

  • Hacizde ve iflasta sıra cetveline karşı yapılan şikayetleri değerlendirmek

  • İcra takibinin iptali ve talikine ilişkin karar vermek

  • Kambiyo senetlerine(çek, senet) özgü talip yolunda itirazları değerlendirmek

  • İlamlı icrada icranın geri bırakılması ile ilgili olarak karar vermek

  • İflas idaresi üyelerini seçmek, sürece ilişkin itiraz ve talepleri değerlendirmek

  • Konkordatoya ilişkin süreçte kanunda yer alan işleri görmek


Bu saydıklarımız icra hukuk mahkemelerinin uygulamada karşılaşılan görevlerinden bazılarıdır. Bunların haricinde bir çok dava da görülebilir. Bunların tamamına burada yer vermemiz mümkün değildir.


Ancak önemle belirtmemiz gerekir ki Türk hukukunda yargı ile ilgili görev ve yetki kuralı oldukça önemlidir. Bu konuda yapılan hatalar telafisi zor zararlar doğurabilir. Bu nedenle sürecin avukat yardımı alınarak takip edilmesi tavsiye edilir.




İcra Ceza Mahkemesi Görevleri


İcra ve İflas Kanunu’nun 331. maddesi ve devamında düzenlenen suç ve cezalara ilişkin işlemler icra mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Bunlara ilişkin ceza yargılamasını ise icra mahkemeleri Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre yapacaktır.


İcra ceza mahkemesi görevleri ile ilgili olarak ‘hakikate muhalif beyanda bulunma suçu’ yargılamasını gösterebilir. İcra takip sürecinde kişinin verdiği beyanatlar bu davaya konu edilebilir. Örneğin İİK 89/1’e göre yapılan ihtara itiraz edildiği zaman hakikate muhalif beyanda bulunma suçundan şikayet söz konusu olabilir.


Benzer şekilde karşılıksız çek suçu da icra ceza mahkemesinin yargı alanına girer. İcra ceza mahkemesi yargılama sürecinde normal ceza muhakemesinde olduğu gibi soruşturma yani savcılık aşaması olmaz. Mahkemeye yapılan şikayet üzerine direkt olarak yargılama başlatılır.


Gerek soruşturma olmaması gerekse sürecin farklı bir yapıya sahip olması hasebiyle icra ceza mahkemesinde ciddi cezalar verilebilmektedir. Bu nedenle sürecin titizlikle takip edilmesi önem taşır.




Yetkili İcra Mahkemesi


Yetki kuralları davaya hangi yerde bulunan mahkemenin bakacağını belirten kurallardır. Davacı her zaman dilediği yerdeki icra mahkemesine başvuramaz, dava açamaz. İşlemi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili mahkemedir, uyuşmazlığa bakacak mahkeme bu yerdeki icra mahkemesidir.


Ancak çeşitli uyuşmazlıklar için farklı yetki kuralları öngörülebilir yahut taraflar arasında yetki sözleşmesi yapılmış olabilir. Ceza davalarında kural olarak genel yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir. Yetkili icra ceza mahkemesi ise icra takibi yapılan yerde bulunan icra ceza mahkemesidir.




İcra Mahkemesine Başvuru


İcra ve iflas dairesi memurları görevlerini kanuna ve ilgili mevzuata uygun yerine getirmezler ise bu durumda ilgili kişiler icra mahkemesine başvurabilir. Başvuru icra mahkemesine verilecek bir dilekçe ile yapılabilir veya sözlü olarak yapılan şikayet beyanının tutanağa geçirilmesi ile de yapılabilir.


İcra mahkemesine başvuru çeşitli nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. Her farklı başvuru kendi içerisinde farklı bir yol izlemeyi gerektirebilir.


Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlu süresi içinde kendi kusurundan kaynaklanmayan bir engel sebebiyle borcuna itiraz edememiş ise engelin ortadan kalkmasından itibaren 3 gün içerisinde icra mahkemesine başvurabilir. Bu başvuru bir dilekçe ile olabileceği gibi sözlü başvurunun icra mahkemesinde tutulacak olan bir tutanağa geçirilmesi ile de olur.


Borçlunun borcuna itiraz etmesi durumunda alacaklı itirazın kesin kaldırılması yoluna başvurabilecektir. Başvuru için dilekçe veya sözlü beyanın icra mahkemesince tutanağa geçirilmesi gerekir.


Borçlu imzaya itiraz ediyorsa alacaklı itirazın geçici kaldırılmasına başvurabilecektir. Bu durumda alacaklı icra mahkemesine bir dilekçe ile yazılı başvuru yapılabileceği gibi sözlü olarak da başvuru yapılabilir.


Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip için icra mahkemesine yapacağı başvuru yazılı olmak zorundadır.


İcra mahkemesine başvurmak için gerekli şartlar somut olaya göre değişkenlik göstermektedir. Bazı başvurular sözlü olabilirken bazıları için ise sadece yazılı olması şartı aranmıştır. Her somut olay kendi içinde farklı prosedür içerdiğinden icra mahkemesine başvururken hukuki yardım almak yararlı olacaktır.




İcra Mahkemesinde Davanın Görülmesi ve Yargılama Usulü


İcra mahkemesinde görülen dava ve işler ivedi iş kabul edilir ve basit yargılama usulüne tabidir. Basit yargılama usulünde de dilekçeler aşaması, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşamaları vardır ancak yazılı yargılama usulü kadar uzun ve birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış değildir.


Basit yargılama usulünde dava ve cevap dilekçesi yazılı olarak mahkemeye sunulur. Ancak yukarıda da bahsedildiği gibi icra mahkemesine bazı başvuruların sözlü olarak yapılıp tutanağa geçirilmesiyle de mümkündür. Talepler konusunda da maktu formlar kullanılabilmektedir.


İcra mahkemeleri mümkün olduğu durumlarda dosya üzerinden ilgili incelemeyi yapar ve karar verir. Tanık dinletilmesi veya yemin deliline başvurulması söz konusu değildir. Ancak dosya üzerinden karar verilmesinin olanaksız olduğu hallerde tarafları duruşmaya çağırır. Taraflar duruşmaya katılmasa dahi gereken karar verilir.


DİKKAT: İcra mahkemesinin görev alanına giren işler adli tatil günlerinde de görülür.


İcra mahkemesi, dosya üzerinden karar vermesi halinde, işin mahkeme önüne gelmesinden itibaren en geç on beş gün içinde karar vermelidir. Duruşma yapılması gerekli ise icra mahkemesi önüne gelen uyuşmazlığı ilk duruşmada sonuçlandırmalıdır. Ancak zorunluluk hali varsa otuz günü geçmemek üzere duruşmalar ertelenebilir.


İcra mahkemesinin vermiş olduğu kararların infazı için kesinleşmesi zorunlu değildir. İcra mahkemesinin vermiş olduğu kararlar maddi anlamda kesin hüküm oluşturmamaktadır. Zira icra mahkemesi sınırlı yetkili bir mahkemedir. İcra mahkemesinde hakkında karar verilen bir uyuşmazlık daha sonra genel mahkemelerde de dava konusu yapılabilecektir.




İcra Mahkemesi Kararlarına Karşı Kanun Yoluna Başvurma


İcra mahkemelerinin hukuk işlerine karşı başvurulacak kanun yolları İcra ve İflas Kanunu’ndaki özel hükümler dışında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki genel hükümlere de tabidir.


İcra mahkemesinin vermiş olduğu kararların hukuka aykırı olduğu düşünülüyorsa başvurulacak ilk kanun yolu istinaftır.


Kural olarak icra mahkemelerinin nihai kararlarına karşı istinafa gidilir. Ancak icra mahkemesinin aşağıda belirtilen kararlarına karşı istinafa başvurulamaz. Bu kararlar ise İİK madde 363’te belirtilmiştir;


  • İİK madde 85’in uygulama biçimine ilişkin kararlar

  • İcra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücretine ilişkin kararlar

  • İİK madde 103’ün uygulanma biçimi ve burada düzenlenmiş olan davetiye içeriğine ilişkin kararlar

  • Yediemin ücretine ve yediemin değiştirilmesine ilişkin kararlar

  • Hacizli taşınır malların muhafaza biçimine ilişkin kararlar

  • Kıymet takdirine yönelik şikayete ilişkin kararlar

  • İhaleye katılmak için teminat yatırılması ve teminat miktarına ilişkin kararlar

  • Satışın durdurulmasına ilişkin kararlar

  • Satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesine ilişkin kararlar

  • İİK madde 263 uygulanma biçimi

  • İflas idaresinin oluşturulmasına ilişkin kararlar

  • İcra mahkemesi şikayet üzerine iflas idaresinin işlemlerine ilişkin vermiş olduğu kararlar

  • İflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulasına ilişkin kararlar

  • İİK madde 36’ya göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararlar


İcra mahkemesinin kararının tebliğ ya da tefhiminden itibaren 10 gün içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmalıdır. İstinaf başvurusu bir dilekçe ile yapılır. İstinafa başvuracak kişinin hukuki yararı bulunmalı ve karara konu alacak, mal veya hakkın değeri 2021d yılı için 12.600 TL’yi aşmalıdır.


DİKKAT: İstinaf kanun yoluna başvuru durumunda satış durur ancak diğer icra işlemleri devam eder. Yani kanun yoluna başvuru satış dışında icra işlemlerini durdurmaz. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre üst mahkemedeki kanun yolu başvurusu icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya ödenmesine engel olmaz.


İstinaf incelemesi Bölge Adliye Mahkemesi’nde HMK’ya göre yapılır ve 15 gün içerisinde karara bağlanır.


Yukarıda icra mahkemelerinin kararlarının kesin hüküm oluşturmadığını belirtmiştik. Bu sebeple kural olarak icra mahkemesinin vermiş olduğu kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamamaktadır.


Ancak icra mahkemesinin istihkak davasında ve İİK madde 89/4’e göre açılan tazminat davalarında vermiş olduğu kararlar ile ihalenin feshi başvurusunun reddine ilişkin kararları maddi anlamda kesin hüküm oluşturur. Bu sebeple bu 3 karara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabilir.

26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page