top of page

Ödeme Emri Nedir ? Ödeme Emrine İtiraz Nasıl Yapılır?

Hukukumuzda borcunu ödemeyen borçluya karşı, alacaklının alacak hakkına kavuşmak için dava açması veya icra takibi başlatması gerekmektedir. Alacaklının borcun ödenmesi talebiyle icra dairesine başvurarak borçluya karşı bir icra takibi başlatması mümkündür. Takip talebi olarak adlandırılan bu işlem üzerine icra dairesinde icra müdürlüğü tarafından, yapılan takip talebinin usulüne uygun olup olmadığı konusunda yapılacak şeklî bir inceleme sonucunda şayet usulüne ve Kanundaki şartlara uygun bir takip talebinde bulunulduğu sonucuna varılırsa, borçluya borcunu ödemesi gerektiğini belirten bir yazı gönderilir. İcra müdürlüğü tarafından düzenlenen bu yazı ödeme emri olarak adlandırılmaktadır.




Ödeme Emri Nedir ve Ne Anlama Gelir ?


Ödeme emri, borçluya borcunu ödemesi gerektiği, ödemezse nasıl ve hangi sürede itiraz edebileceği ve bunların sonuçları hakkında ikaz ve ihtarları içeren bir belgedir. İcra müdürünün alacaklı tarafından kendisine yapılan icra takibi başlatma yönündeki istem üzerine yapacağı tek inceleme, talebin şekle uygun olup olmadığı, gerekli bilgileri içerip içermediğiyle sınırlıdır. Yoksa icra müdürünün borçlunun gerçekten borçlu olup olmadığını, alacaklının gerçekte o alacak hakkına sahip olup olmadığını inceleme gibi bir yetkisi bulunmamaktadır. İcra takibi başlatılması yönünde bir takip talebiyle karşı karşıya kalan icra müdürü, büyük bir şeklî eksiklik yoksa ödeme emri düzenleyip borçluya tebliğ etmekle yükümlüdür. Bu nedenle kendisine ödeme emri gönderilen herkes ödeme emrinde yazılı borcun borçlusu olmayabileceği gibi, takip talebinde bulunan taraf da gerçekte alacaklı olmayabilir. Gerçek borçluluk ve alacaklılık durumu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesinden sonraki aşamada tarafların karşılıklı olarak yapacakları itirazlar, işlemler ve davalar neticesinde ortaya çıkacaktır.


Bir ödeme emrinin alacaklının takip talebine uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. eğer ödeme emri ile takip talebi birbirinden farklı ise bu durum icra mahkemelerinde süresiz şikayet sebebidir. Ödeme emrinde takip talebinde de yer alan;


  • Borçlunun kimlik bilgileri ve adresi,

  • Alacaklının kimlik bilgileri ve adresi,

  • Borcun miktarı,

  • Faizli bir borç söz konusuysa faizin oranı ve işlemeye başladığı tarih,

  • Borcun kaynağı ve sebebi,

  • Varsa borcun dayandığı senet, çek, bono gibi evrakın aslı veya onaylı örneğinin bulunması ve borçluya tebliğ edilmesi gerekmektedir.


Ödeme emri ayrıca aşağıdaki ihtarları da içerir;


Ödeme ihtarı: Ödeme emrinde borçluya borcunu 7 gün içinde ödemesi (çek veya bono gibi bir senede bağlı borçla ilgili kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmışsa 5 gün içinde ödemesi) gerektiği ihtarına yer verilir. Ödemenin yapılacağı yer icra dairesine ait olan ve ödeme emrinde yer verilen banka hesabıdır.


İtiraz ve süre ihtarı: Borçlu olmadığını düşünüyorsa bu borçla ilgili itirazlarını 7 gün içinde itiraz etmesi (çek veya bono gibi bir senede bağlı borçla ilgili kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmışsa 5 gün içinde) gerektiği ihtar edilir. Ödeme emrinde ayrıca, borçlunun senetteki imzanın kendisine ait olmadığını düşündüğü takdirde buna açıkça itiraz etmesi gerektiği veya hiç ya da ödeme emrinde yazılı olan tutar kadar borcu olmadığına dair itirazlarını yapması gerektiği belirtilir.


Mal beyanı ihtarı: Borçlunun itiraz süresi içinde borcu ödemez ve itiraz da etmezse yine ödeme ve itiraz için verilen aynı süre içinde mal beyanında bulunması gerektiği ihtar edilir. Aynı zamanda süresinde mal beyanında bulunmaması halinde alacaklının talebi üzerine tazyik hapsiyle cezalandırılabileceği, gerçeğe aykırı mal beyanında bulunursa hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarılara yer verilir.


İcraya devam edileceği ihtarı: Ödeme emrinde yazılı borç ödenmez ve borca itiraz da edilmezse, cebri icraya devam edileceği belirtilir. Bunun anlamı, şayet borçlu borcu ödemez ve süresinde itiraz da etmezse takip hukuku bakımından borcun kesinleşeceği ve borçlu tarafından kabul edilmiş sayılacağıdır. Bundan sonraki aşamada alacaklının talebiyle borçlu malları haczedilebilecek ve satış diğer işlemler gerçekleştirilerek icra takibinin diğer evrelerine geçilebilecektir.


Ödeme emri borçluya karşı yapılan ilk icra takip işlemi olup oldukça önemlidir. Zira takibin devamı ve başarısı ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olmasına bağlıdır. Şayet ödeme emri usulüne uygun düzenlenmemişse, takip talebi ile ödeme emri birbirinden farklı ise, ödeme emri borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmemişse bu durum tüm icra takibinin sıhhatini etkileyecek ve takibin iptaline dahi neden olabilecek hususlardır. Örneğin; borçluya usulüne uygun bir ödeme emri tebliği yapılmamışsa, buna bağlı olarak ardından yapılan tüm icra işlemleri(haciz, satış vs) geçersiz olur ve hukuken bir sonuç doğurmazlar. Bu işlemler borçlunun yapacağı şikayet üzerine icra takibi hangi aşamaya gelmiş olursa olsun iptal edilebilir.




Kendisine Ödeme Emri Gönderilen Kişi Neler Yapabilir ?


Kendisine ödeme emri tebliğ edilen kişinin önünde temelde 3 seçenek bulunmaktadır.


Bunlardan ilki, ödeme emrinde yazılı borcu süresinde ödemektir. Böylesi bir durumda icra takibi amacına ulaşmış olur ve takip son bulur.


İkinci olarak, borçlu ödeme emrinde yazılı borcun kendisine ait olmadığını düşünerek bu borca süresinde itiraz edebilir. Söz konusu itiraz borcun kendisine, borcun bağlı olduğu senetteki imzaya, icra dairesinin yetkisine, borcun vadesinin henüz gelmediğine veya borcun zamanaşımına uğradığına dair olabilir. borçlu borcun tamamına itiraz edebileceği gibi, bir kısmını kabul edip bir kısmına itiraz da edebilir. Bu durumda itiraz ettiği kısmın ne kadar olduğunu açıkça belirtmesi gerekmektedir.


Üçüncü olarak borçlu süresinde borcu ödemeyip bu borca itiraz da etmeyebilir. Bu sürede sessiz kalan borçlunun aynı süre içinde mal beyanında bulunması gerekmektedir. Mal beyanında bulunmamanın sonucu hapis cezası olabilmektedir. Tazyik hapsi olarak nitelendirilen bu ceza borçluyu mal beyanında bulunmaya sevk etmek amacını taşır. Bu nedenle borçlu mal beyanında bulunduğu anda da cezanın infazına son verilir. Adlî sicil kayıtlarına da işlemeyen bir hapis cezasıdır.




Ödeme Emrine Nasıl İtiraz Edilir ?

Ödeme emrine yapılacak itirazın mutlaka süresinde olması gerekmektedir. Söz konusu süre takibin türüne göre değişmektedir. Şayet genel haciz yoluyla takip yapılmışsa bu takibin konusu olan borca 7 gün içinde itiraz edilmesi gerekmektedir. Çek veya bonoya bağlı bir borçla ilgili kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmışsa bu takdirde itiraz süresi 5 gün olacaktır.


Borçlunun ödeme emrine itiraz ederken kural olarak bir itiraz sebebi belirtmesine gerek yoktur. Sadece “itiraz ediyorum” içeriğinde bir itiraz da yeterlidir. Ancak şayet borçlu imzanın kendisine ait olmadığı yönünde ya da borcun bir kısmının kendisine ait olmadığı yönünde bir itirazda bulunacaksa bu hususları ayrıca ve açıkça itirazında belirtmesi gerekir. Aksi takdirde “itiraz ediyorum” beyanı borca itiraz olarak anlaşılır. Borca ve imzaya itiraz birbirinden farklı sonuçlar doğurur.


Bir itiraz sebebi belirtilmesine gerek yoksa da eğer itiraz yaparken borçlu itiraz sebeplerini belirtmişse, sonraki aşamada alacaklının bu itirazın kaldırılması için icra mahkemesine yapacağı başvuru sonucu yürütülecek yargılamada bu itiraz sebepleriyle bağlı olacak, başka ve yeni itiraz sebepleri ileri süremeyecektir. İtiraz sebeplerinin belirtilmesi konusu bu nedenle önem arz etmektedir.




Ödeme Emrine İtiraz Nereye Yapılmalıdır ?

Bu husus icra takibinin türüne göre değişiklik göstermektedir. Şayet genel haciz yoluyla takip başlatılmışsa, ödeme emrine yapılacak itirazın icra dairesine yapılması gerekmektedir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ise itirazın bir dilekçe ile icra mahkemesine yapılması gerekmektedir.




Ödeme Emrine İtiraz Etmenin Sonucu Nedir ?

Genel haciz yoluyla takiplerde ödeme emrine itiraz etmek takibi durdurur. İtiraz ile artık başka icra işlemi yapılmaz. Takibe devam edebilmek için alacaklının itirazın kesin veya geçici kaldırılması yollarına başvurması ya da itirazın iptali davası açarak bunlarda başarılı olması gerekmektedir. Aksi takdirde takip devam etmez ve borçlu malları haczedilemez.


Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ise, borçlunun ödeme emrine itiraz etmiş olması satıştan başka takip işlemlerini durdurmaz; bir başka deyişle borçlu itiraz ederse borçlu malları haczedilebilir ancak satışı yapılamaz. Bunun sebebi bu takip yolunda alacaklının elinde çek veya bono gibi vasıflı bir senedin bulunmasıdır. Kural itiraz üzerine takibin durmaması olmakla birlikte, icra mahkemesi itirazda gösterilen sebep ve deliller üzerine takibin geçici olarak durdurulması yönünde karar verebilmektedir.



SONUÇ

Ödeme emri ilamsız icra takiplerinde borçluya gönderilen ve borcunu ödemesi gerektiğini belirten bir yazıdır. Ödeme emrindeki borç kesin bir borç olmayıp, bu borca itiraz edilerek karşı koyulması mümkündür. Gerekli itiraz ve şikayetlerin süresinde ve gereği gibi yapılması halinde borçlu gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemekten kurtulabilmektedir. Aynı şekilde borçlunun haksız itirazıyla icra takibine devam edemeyen alacaklının itirazın kaldırılması ve iptali için gerekli işlemleri yapması halinde icra takibine devam edilmesini sağlayarak alacağına kavuşması mümkün olacaktır. Bu süreçte sürelerin kesinliği ve itiraz sebeplerinin doğru tespiti büyük önem arz etmektedir. Herhangi bir işlem yapmadan önce profesyonel hukuki destek hizmetleri alınması olası hak kayıplarının önüne geçmek bakımından oldukça önemlidir.


Daha fazla bilgi için sitemizdeki diğer makalelere göz atabilirsiniz. Detaylı bilgi ve danışmanlık için Av.Selçuk Akyol Hukuk ve Danışmanlık Bürosu İle iletişime geçebilirsiniz.








16 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page